15 TEMMUZ DEVLETİN AKLI VE DEVLETİN VEFASI

15 TEMMUZ DEVLETİN AKLI VE DEVLETİN VEFASI
16 Temmuz 2020

Bolu Valiliği'mizce düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programı nedeniyle Bolu Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan aradılar.

Sohbet ve hal hatırımızın ardından; Sayın Atılkan..

-“Bu yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programında şeref konuğumuz olmanızı istiyoruz.”

-“Sunum görevini bu yıl genç öğretmenlerimiz üstlenecekler.”

-“Siz de bir şiirle iştirak eder, programda misafirimiz olursanız seviniriz” dediler.

Çok mutlu oldum.

15 Temmuz gibi çok mühim bir mevzunun, bende çok önemli hatıraları olan bir vakıa nedeniyle devlet makamından, bir ilin en büyük mevki’inden aranmak doğrusu gururumu okşadı.

Kendilerine teşekkür ettim.

XXX

Düşündüm.!!

Devlet mühimdi.

Devletin hafızasının kuvvetli olduğunu biliyordum; bu beni asla şaşırtmaz.

Zaten devleti devlet yapan da;

Memleket, bayrak, toprak, vatan ve insan sevgisi ile o görevde bulunan liyakatli insanlar oluyor.

Ama vefa başka bir şey!

Devlet Baba; o vefa ile birlikte Devlet Ana da olmuyor mu?

Canımı veresim; bedenimi toprağa, alnımı secdeye o an koyasım geliyor.

İşte tam bu sebeple..

2016 yılından bu yana sunduğum 15 Temmuz programının finalini dün akşam “Millete Bakın Hele” şiirimizle noktalamış olduk.

XXX

Ak Parti İl Başkanlığı İl Genel Sekreterliği görevimi yürütürken 15 Temmuz 2016 da başlayan ve hain kalkışmaya karşı tuttuğumuz demokrasi nöbetlerinde çok özel anılar biriktirmiştim.

O günler ve gecelerde en yetkili siyasi şahsiyetlerden övgü dolu sözler duyuyordum.

Sürecin yürütülmesi, sevk ve idaresi, tavizsiz, kapsayıcı, doğru ve anlaşılır bir şekilde organize edilmesine dair cümlelerdi bunlar.

“Hocam Bolu’muz için büyük şans”

Bazen de; o stres ve tamamen doğaçlama ve kaynak olmadan yürüttüğüm ve tamamen bana ait bir sorumluluk içinde şu eleştiriler de geliyordu.

Aba altından sopalı telefonlar da alıyordum..

“Hocam ayrıştırıcı cümleler kuruyorsun, kendine dikkat” diye kendine vazife çıkaranlar; sözüm o’na çok oluyordu.

İşimize bakıyorduk, layıkıyla görevimizi yapıyorduk.

Abdestimizden şüphemiz yoktu.

Aksi olmuş olsaydı; devlet aramaz, gecenin şeref konuğu olamazdım.

XXX

Kalp krizi geçirdiğim ve anjiyo olduğum şunun şurasında ne kadar olmuştu.

Nekahat dönemini bile atlatamamış ama dert, tasa, umur etmemiştim.

Akşamları sabah, günleri aya çevirmeye yüz tuttuğumuz o günlerde; tek düşündüğüm şey; kalkışma ve darbenin bertaraf edilmesi, demokrasinin kazanması, çorbada bir damla tuzumun olmasıydı.

12 Eylül mağduru ve her türlü darbe karşıtı olarak, bu defa rövanşı alma peşindeydim.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın milleti meydanlara daveti ve nöbet uyarısı ile millet nihayet bir ilki başarabildi.

Nitekim.

Demokrasi kazandı.

Millet kazandı.

Bayrak kazandı.

Vatan kazandı.

XXX

Bolu Valisi Sayın Ahmet Ümit’e çok teşekkür ediyorum.

Çok ince davrandılar.

Devlet adamlığının yanına eklemiş olduğu vefa ve beyefendilik vasfını asla hatırımdan çıkarmayacağım.

Bunun yanı sıra, Vali Yardımcısı Sayın Ahmet Atılkan ile çalışmak, onunla birlikte programları hale yola koymak keyifli oluyordu.

2016 dan bu yana demokrasi nöbetleri sırasında, başta TIR’da olmak üzere birlikte mesai harcadığım dostlarıma, arkadaşlarıma, kardeşlerime minnet duygusuyla teşekkür ediyorum.

15 Temmuz 2016 da TIR’ın üzerinde çok arkadaşlarla birlikte olduk.

Çok güzel insanlar gördüm, tanıdım.

Ak Parti İl Başkanlığı yönetim kurulu üyeliğim ve il sekreterliğim ile birlikte yoğun bir süreç yaşadım TIR’ın üzerinde..

Orası bir nevi arena ve arı kovanı gibiydi.

Yazacağım kitapda TIR büyük yer tutacak.

“Long Vehicle” kıvamında bir roman olacak.

Yazmak için bir yön, açılmam için kulaç atmam gerektiğini biliyorum.

XXX

15 Temmuz 2020 Demokrasi ve Milli Birlik Günü için önden üçüncü sıra ve baş köşede yerim ayrılmıştı.

2016, 15 Temmuzundan bu yana ilk defa oturduğum yerden bir kutlamaya iştirak ettiğim için yerimi önce yadırgadım.

Ama aynı hizada ve üç-dört sandalye mesafede ortalarda Ak Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay’ı ve İl Başkanı İl Genel Meclis Başkanı Yaşar Yüceer’i de görünce rahatladım.

Sonra; Program sunucuları olduklarını öğrendiğim beyefendi kardeşlerim yanıma kadar gelerek kendilerini tanıtma nezaketi gösterdiler.

Sayın Adem Öztürk, Atatürk Ortaokulu Müdürü ve Sayın Cevdet Özdemir, Milli Egemenlik Ortaokulu Türkçe Öğretmeni başarılı bir sunum gerçekleştirdiler.

Ardından;

“Bundan önceki 15 Temmuz programlarının sunuculuğunu tanınmış bir sima olan Mustafa Nuri Gürsoy hocamız üstleniyordu. Biz bugün kendisinden edindiğimiz tecrübeyle sizlerin karşınızdayız. “Kendisine emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.” diyerek sahneye davet edildim.

XXX

Sabah Gazetesi Yazarı Cem Sancar’ın kaleme aldığı bir köşe yazısı okudum girizgah olarak.

Şöyle başlıyordu yazısına Cem;

“Sıcaktı sıcak, sapı kanlı kör bir bıçaktı sıcak...

Temmuz, ağzından ateş fışkıran bir hayalet gibi üstümüze kapanmıştı.”

Sonra;

Mücella Pakdemir’in “Millete Bakın Hele” şiirini okudum.

“Şeytana ıslık çalan millete bakın hele” dedim.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın program öncesi yanıma kadar gelerek nasılsın abi demesini, samimiyetini, değişmeyen yüz ifadesi beni şaşırtmadı.

Şaşırdığım şu oldu.

Konuşmasında beni zikrettiğini anladım ama Nuri Ersoy meselesini anlayamadım.

Belki Mengen’den Şenol Ersoy veya Sedat Ersoy ile karıştırmış olabilirdi.

Ama her ne olursa olsun ismimi anması benim için büyük jest oldu. 

Bu vefalı ve nazik  jestini sahneden indikten sonra da konuşma ve şiirimi tebrikle devam ettirince resmen yayıldım.

Ak Parti Milletvekili Fehmi Küpçü’de konuşması arasına ismimi telaffuz edişi de o derece manidar ve 15 Temmuz’un muhatapları arasında ve aynı safta olmamız bakımından şık oldu.

Ve Fakat..

15 Temmuz 2016 akşamından itibaren hemen hemen her akşam birlikte olduğumuz, battaniyelere sarılıp yerlerde oturduğumuz o dönemin Kadın Kolları Başkanı, Ak Parti Milletvekili Arzu Aydın’ın bir teşekkürünü alamamış olmanın şaşkınlığını yaşadığımı da buradan itiraf edeyim.

Gecenin büyük hayal kırıklığı benim için bu oldu.

XXX

“Ama aşk olsun o direnişteki halka, aşk olsun.

Unutursak adımız ahmak olsun,

Hayatımızdaki en mühim olaydı o gün.

Tarihe kazındı 15 Temmuz.

Bugün buradaysak o gazilerin, şehitlerin

O şehadetlerin,

O cesaretin yüzü suyu hürmetinedir.”

“Aşk olsun”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum yazın

İsim (Gerekli)
Yorumunuz (Gerekli)

Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

Mustafa Nuri GÜRSOY yazıları

Yazarlar

Son yorumlar

Bu hafta en çok okunanlar

Video Haberler

8 YAVRUSU OLAN KÖPEĞİ DÖVEREK KATLETTİLERBOLU'DA GÖREVLİ İMAMDAN SKANDAL SÖZLERYAYLALARDA YIKIMLAR TÜM HIZIYLA SÜRÜYORBOLU'DA OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI GENÇ KADIN YARALANDI
sanalbasin.com üyesidir