“Yaratılanı severim Yaratan’dan ötürü” demişti Halk Ozanı Yunus Emre. Ama bu sözü çok yanlış anlamışız. Yunus Emre’nin yaratılanla kastettiğini sadece eşref-i mahlukat olarak yani insan olarak algılamışız. Bu dünyanın sadece insanlara ait bir küre olmadığını, burada hayvanların da bitkilerin de yaşamaya hakkı olduğunu idrak edememişiz.
Bir düşünelim; dünyaya bir geyik olarak gelmişsin, sana bahşedilen bu dünyada sürüler halinde ovalarda, çayırlarda, dağlarda yaşıyorsun. Doğanın kanunu gereği ürüyorsun, çoğalıyorsun. Sonra çıkıyor bir ruh hastası ve onun tüfeğinden çıkan bir mermiyle can veriyorsun. Yaşadığın dünyaya veda etmek, yavrularını bir daha göremeyecek olmak bir şerefsizin elinden oluyor. O ruh hastası ise sanki memleketi kurtarmış bir eda ile senin ölünün başında zafer pozu veriyor. Buna da avcılık diyorlar.
Avcılık bir spor değildir. Avcılık bu işe meraklı zengin aile züppeleri başta olmak üzere toplumdaki birçok kişinin yaptığı katliamdır. Avcılık, bu işi yapanların ruh hastası olduğunun en belirgin kanıtıdır. Zevk için bir canlının yaşamına son veren ruh hastalarıyla aynı havayı soluyoruz. Hem hayvanları katlediyor, hem de nüfusunun yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede ahlaktan söz ediyoruz. Benim bu konudaki tavrım nettir. Kimse beni kan akıtılan, masum canlara kıyılan bir etkinliğin avcılık adı altında spor olduğuna inandıramaz.
Son olarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün, Merkez Av Komisyonu, Türkiye genelinde 2020-2021 Av Yılı Av Turizmi Uygulama Talimatı ile avlanmasına izin verilen türler, kotalar, ücretler ve avlanma şekilleri belirlenmiş. Buna göre Bolu’da da ihale yoluyla 16 kızıl geyiğin katledilmesine izin veriliyor. İhaleye katılıyorsun, parayı yatırıyorsun ve BAM… Artık bir geyik öldürebilirsin. Resmen devlet eliyle katliama izin veriliyor. Devletin hayvanlar konusunda yıllardır gerekli adımları atmadığını zaten biliyoruz. Bu katliamı Eskişehir’de denediler. Eskişehir İdare Mahkemesi, Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği’nin başvurusu üzerine, 18 kızıl geyiğin avlanması yönünde açılan ihale için ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verdi. Şimdi sıra Bolu’da. Bu hayvanların doğal yaşam alanlarında huzur içerisinde yaşaması için Bolu’daki hayvan severlerin ayaklanması gerekiyor. Sadece hayvan severler değil, tüm Bolu’nun harekete geçmesi gerekiyor.
Bu katliama ‘Dur’ demek bizim elimizde.
