Bolu’daki ilçeleri değerlendirdiği yazı dizisine devam eden Cumhur Bandakçıoğlu, son yazısında Mengen ve Mudurnu’yu ele aldı.
İki ilçenin marka değerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Bandakçıoğlu, yazısında şunları kaydetti;
“Toprağın Yeşile, İnsanın Yemeğe Doyduğu Yer diye adlandırılıyor Mengenimiz. Nüfusu 10.000 bandı üzerindeki ilçelerimizden bir tanesi, Mengen isminin kökeni kesin olarak netlik kazanmasa da Bolumuzun marka değeri en yüksek ilçelerinden bir tanesi. Belki de Mengen değil YAKUPAĞA olmalıydı! Çünkü Mengen’i Dünya çapında meşhur eden açılarımızın piri, Fatih Sultan Mehmet Han’ a kadar ulaşan bir geleneğin babasıydı Yakup Ağa!
Coğrafi konumu sebebiyle biraz gözden uzak kalsa da İstanbul- Ankara bağlantısının hemen yanında kendini koruyabilmiş muhteşem doğasıyla Mengen’de ciddi bir turizm potansiyelini üzerine barındırmaktadır. Ülkemizde ki nadir gurme rotalarında bir tanesi olabilecekken bu potansiyeli maalesef bir türlü harekete geçememiştir. Biz Boluların severek tükettiği ve damak kültürümüze yerleştirdiği koyun ve inek sütünden yapılan, taze ya da bekletilmiş olarak yenilen Mengen Peyniri bile üzerine gidilse ilçenin kaderini tek başına değiştirebilecek durağan bir değerdir.
Mengen Belediyemiz ‘in ve Başkanımız Sn. Turhan Bulut’un yapmayı planladığı Mengen Çiftliği projesini bu süreç için önemli adım olarak görüyorum. İlçenin kaderi, genel ve yerel idareyle birlikte özel kurum ve şahısların desteğiyle değişebilir. Son yıllarda küçük de olsa doğa turizmi adına yapılan yatırımlar hem göze hem de kulağa hoş geliyor. Bu hareketliliği Gurme Turizmi ile birleştirebilirsek çok daha farklı bir Mengen ortaya çıkacaktır. Senede bir kez yapılan Aşçılık Festivali’ni 12 aya yaymamız halinde Mengene her hafta sonu en az 10- 15 otobüsü ziyaretçinin gelmemesi için hiçbir sebep yoktur. Yine İl Genel Meclisi üyemiz Sn. Eyüp Beşli’nin Mengen ile ilgili önerileri ’de (Yunus Emre Türbesi, Yaşlı Bakım Evi) dikkate alınacak nitelikte ilçeye fayda sağlayabilecektir. Bu noktada Mengen sevdalılarına, Mengen kökenli iş adamlarımıza, özellikle Mengen’ ekonomisinin en önemli aktörlerinden Gentaş A.Ş. ye ve Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Orhan Kahraman’ da ciddi görev ve misyon düşmektedir.
Ve Mudurnu’muz, tarihi, doğası, kültürü, gelenekleri, termal kaynaklarıyla Bolu’nun en zengin pazarlama potansiyeline sahip ilçemizdir. Beyaz Et sektörüne imzasına atmış Mudurnu markasıyla Mudurnu ismini ulusal ve uluslararası alanda akıllara kazımıştır Ülkemizin sakin şehirleri (Citta Slow) arasına girme başarısını göstermiş şirin ilçemizdir. Bolu genelinde tarihsel sivil mimarisini kısmen koruyabilmiş nadir yerleşimlerimizdendir. Dönem dönem atak yaparak ilgi çekmesine rağmen Mudurnu’muz da maalesef çok da istenen noktaya kendini taşıyamamıştır. Öncelikli olarak mevcut dokusu bozulmamalı ve ilçede yapılacak her türlü iş Mudurnu’nun doğası ve sivil mimari kültürüne uyumlu geliştirmelidir. Sn. Belediye Başkanımız, Necdet Türker’in misyonu bu olmalıdır. Mudurnu özgün dokusunu koruduğu sürece her zaman çekiciliğini koruyacak ve cazibe merkezi olacaktır. Bu planlamayı başaramadığı takdirde sıradanlaşacak ve istediği noktaya hiçbir zaman gelemeyecektir. İstanbul – Ankara üzerinde alternatif bir ara yol üzerinde olması avantajının yanında tarihi ipek yolu (Bağdat Yolu) olarak da bilinen Osmanlı Dönemi’nin önemli askeri ve ticari yollarından birisi üzerinde yer alması Mudurnu’nun derin bir geçmişi taşıdığının bir başka kanıtıdır. İlçe ve çevresindeki tavukçuluk sektörüne ait işletmelerde kesinlikle ıslah ve modernize edilerek yolunu devam etmelidir. Turizm sektöründe bireysel gelişim gösteren ve yatırım yapan özel işletmelerle beraber ilçe genelinde senkronize bir atılıma ihtiyaç olduğu çok net ve açıktır. İlçenin sahip olduğu potansiyel göz önüne alınarak nitelikli projelere yol verilmeli ve davetler yapılmalıdır.”
1 yorum yapılmış
